(Serhat Beyazkaya, SmartMessage Product Marketing Manager) Spam trap, ISP’lerin spam gönderim yapanları yakalamak amaçlı başvurduğu bir sahtekârlık kontrol aracıdır. “Spam trap” adres herhangi bir gerçek kişi ya da kuruma ait olmayan, tamamen yem amaçlı oluşturulmuş email adresleridir. Opt-in olabilme kabiliyetleri olmadığı için data listenize giriş şekilleri tamamen kural ve izinlere aykırı yollardandır. Bu adreslerden birine gönderim yapmanız ise yüksek ihtimalle karalisteye girmenize neden olacaktır.
Farklı türlerde “Spam trap” adresler olması sebebiyle gerekli kontrolleri yapılmazsa farkında olmadan bu adreslere gönderim yapıyor olabilirsiniz. 3 tür “Spam trap” vardır.
1- Tuzak adresler (Pristine traps)
“Spam trap” adresleri yöneten biri olmaması sebebiyle listenize herhangi bir şekilde opt-in olamaz ya da kartvizit vasıtasıyla eklenemez. Kısaca, veri listenize organik olarak dâhil olması mümkün değildir. Listenize girmesinin tek sebebi, datayı sizin izinli, opt-in şekilde toplamamış olmanızdır. Genelde satılık e-posta listelerinde ya da robotlar tarafından taranarak bulunmaları için bilinçli internet sitelerine gömülmüş adreslerdir. Bilgisi olmayan kişilerce alınan ve daha sonra kaynağı sorgulanmadan elden ele iletilmesiyle de listenize girmiş olabilir.
2- Tekrar kullanıma alınan tuzak adresler (Recycled traps)
Tüm verinizi izinli toplamış olsanız dahi bazı adresler “Spam trap” olabilir. Bunun da sebebi ISP’ler bir sene gibi uzun bir süre boyunca kullanılmayan adresleri “Spam trap” adreslere çevirmiş olmasıdır. Amaç, e-posta pazarlamanın daima aktif kitleye yapılmasını etmeye teşvik etmektedir.
Bu sebeple, gönderim listelerinizi belli aralıklarla temizlemek, aktif/pasif hatta uzun süre okumayan üye ayrımını yapmanız gerekmektedir.
3- Geçersiz e-posta adresleri
Offline kanallarda toplanan verinin daha sonra online platforma geçirilmesi sırasında yazım yanlışları olabileceği gibi mevcut üye listenizdeki kişilerin yanlış e-posta bilgisi de tesadüfen “Spam trap” çıkabilir.
Tek seferlik bir avantajdan yararlanmak üzere verilen yanlış e-posta bilgisi ya da yine bu bilgi karşılığında bir raporun indirilmesine olanak sağlamak çoğunlukla “Spam trap” olarak sonuçlanabilir. Bu sebeple veri toplarken double opt-in yöntemini seçmek her zaman bu tehlikeleri bertaraf edecektir.
Sebep Olduğu Hasar
Kaç kez, hangi “Spam trap”’e yakalandığınız ve “Spam trap” adresi kontrol eden kurumun ne gibi bir aksiyon alacağı değişkenlerine bağlıdır.
Başlıca olası olumsuz sonuçları ise şu şekildedir:
- Gönderen repütasyonunuz olumsuz etkilenecek, “bounce” oranlarınız artacak sonuç olarak da ulaşılabilirliğinizin düşmesine sebep olacaktır.
- IP’niz kara listeye girebilir ve yine ulaşılabilirliğiniz düşebilir. Dolayısıyla daha önce ulaştığınız kişilere ulaşamayabilirsiniz.
- Gmail, Hotmail, Yahoo gibi başlıca ISP’lerin yönettiği tekrar kullanıma alınan “Spam trap”’lere denk gelirseniz domain adresiniz kalıcı olarak kara listeye girebilir
- Bilinir anti-spam organizasyonlarının yönettiği “Spam trap”’lere denk gelmeniz durumunda bu firmaların filtrelerini kullanan organizasyonlara ulaşamayacağınız gibi bilinen ISP’lere erişiminizde yine engellenecektir.
Çözümü nedir?
E-posta servis sağlayıcınızın yardım amaçlı aksiyonları sonuçlanıncaya kadar gönderimleriniz askıya alınacaktır. Böyle bir olumsuzlukla karşılaşmak her ne kadar şok edici olsa da bu noktaya nasıl gelindiği çok net olmadığı için uzman e-posta pazarlamacılar bile durumu hızlı kontrol altına almakta zorlanabilir.
İnceleme ve düzelme süresi şu şekilde olmaktadır:
- Mevcut verinin nasıl toplandığı incelenmeli, satın alınan ya da 3. partiden elde edilen bir veri varsa derhal silinmelidir.
- Veri listesinin ne zamandan beri tutulduğu, bu listeye ne sıklıkla toplu gönderimler yapıldığı incelenmelidir. Uzun süredir pasif olan kitle kesinlikle silinmelidir.
- Tüm veritabanınızı okuma, tıklama, tekrar iletme gibi bilgilere dayanarak segmentlere ayırmanız gerekmektedir. Gönderim yasağını kalktığında e-posta pazarlama faaliyetlerinizi tamamen aktif, sizinle iletişimde olan kitleye yapmanız gerekmektedir.
Bu süreçleri sonuca bağlamak bir kaç günden bir kaç haftaya kadar sürebilir. Bu sebeple benzer bir durum yaşamamak adına en kısa sürede yukarıdaki kontrolleri yapmaya başlamak uzun vadede çok avantaj sağlayacaktır.
