Okuma oranları e-posta pazarlama dünyasında başarının belki de en önemli ölçütüdür. Ancak bunun öncesinde gönderdiğiniz mesajlar üyelerinize ulaşmıyorsa okuma almanız da dolaylı olarak pek mümkün olmayacaktır.

Bir çok firma, gönderdiği e-postaların % 100 oranında üyelerine ulaştığını düşünür ya da ulaşmasını bekler. Teknik olarak bu neredeyse mümkün değildir. Çünkü ulaşılabilirlik, kullanıcının bilgisayar – network ayarları, mail okuma alışkanlıklarına (mail açma – tıklama – silme – açmadan silme – görmezden gelme) ek olarak aşağıdaki maddelere göre farklılık göstermektedir. İşte tüm bu kriterler, ISP’lerin sizi yasal bir gönderen olup olmadığınızı anladığı repütasyonunuzu belirler. Repütasyonunuz iyi ise ulaşılabilirliğiniz artar, kötüyse üyelerinize ulaşmanız zorlaşır.

  • İzinsiz ve bilinmeyen veri listesine e-posta göndermek
  • Günde bir kişiye birkaç kez toplu e-posta göndermek
  • Segment gönderim yapmamak
  • Kişiselleştirilmiş e-postalar iletmemek (tavsiye motoru)
  • Aktif veri ile çalışmamak ve bu kişilere okumadığı halde gönderime devam etmek
  • E-posta içeriğinin hatalı olması (tasarım – html – Spam kelime kullanımı)
  • Spam şikayeti almak
  • Yüksek SRD oranına sahip olmak
  • Veride “Spam Trap”(sahte / tuzak) e-posta adreslerinin olması

SRD Oranı

Microsoft’un e-posta program/servisleri (Hotmail, Outlook, Exchange, Windows Mail ve Entourage) istenmeyen e-postaları önlemek için SmartScreen filtresi kullanmaktadır.

SmartScreen teknolojisi; bilinen Spam ve dolandırıcılık tehditlerinin yanı sıra, Feedback Loop Program’a (FBL) katılan gönüllü Hotmail kullanıcılarının davranışlarından da öğrenme becerisine sahiptir.

FBL katılımcıların geribildirimleriyle beslenen “Windows Live Sender Reputation Data”, standart olarak her kullanıcıya sunulan “Report Spam” modülünden gelen geribildirimler ile de SmartScreen filtresinin gelişmesine yardımcı olmaktadır.

300 milyon aktif Hotmail kullanıcısından rastgele seçilen FBL katılımcılarına kendilerine iletilen bazı e-postaların sınıflandırılması istenir. FBL katılımcısına; mesaj konusu ‘Junk e-mail classification’, gönderen adresi preventjunk@live.com olan bir e-posta gönderilerek,  yapılan gönderimin junk olup olmadığı sorulur.

Tipik Spam Şikayeti ile Negatif SRD arasındaki fark nedir?

Spam şikayeti; kullanıcıların herkese açık olan “Report Spam” butonuna tıklamaları ile belirlenir. Negatif SRD bildirimleri ise sadece FBL katılımcılarının; kendilerine iletilen özel bir e-posta ile bazı gönderimleri “Junk”  olarak  oylaması ile kaydedilir.

Spam trap, ISP’lerin Spam gönderim yapanları yakalamak amaçlı başvurduğu bir sahtekarlık kontrol aracıdır.

“Spam Trap”adres herhangi bir gerçek kişi ya da kuruma ait olmayan, tamamen yem amaçlı oluşturulmuş e-posta adresleridir. Opt-in olabilme kabiliyetleri olmadığı için data listenize giriş şekilleri tamamen kural ve izinlere aykırı yollardandır. Bu adreslerden birine gönderim yapmanız ise yüksek ihtimalle kara listeye girmenize neden olacaktır.

3 farklı türde “Spam Trap« adres olması sebebiyle gerekli kontrolleri yapmadıkça farkında olmadan bu adreslere gönderim yapmış olabilirsiniz.

1- Gerçek anlamda «Spam Trap»’ler

“Spam Trap ” adresleri yöneten biri olmaması sebebiyle listenize herhangi bir şekilde opt-in olamaz ya da kartvizit vasıtasıyla eklenemez. Kısaca, data listenize organik yollardan eklenmesi mümkün değildir. Listenize girmesinin tek sebebi, veriyi sizin izinli, opt-in şekilde toplamamış olmanızdır. Bu tür adresler genelde satılık e-posta listelerinde ya da robotlar tarafından toplanmış ve internete konulmuş listelerde bulunmaktadır.

2- Tekrar kullanıma alınan Spam Trap’ler

Tüm veri listeniz izinli üyelerden oluşsa bile bazı adresler “Spam Trap” olabilir. Bunun da başlıca sebebi, ISP’ler 1 sene gibi uzun bir süre boyunca kullanılmayan adresleri “Spam Trap” adreslere çevirmesidir. Amaç, e-posta pazarlamanın daima aktif kitleye yapılmasını teşvik etmektir.

3- Geçersiz e-posta adresleri

Adreste yazım hatası olan ya da tek seferlik bir avantajdan yararlanmak üzere verilen bilinçli yanlış e-posta adresi tesadüfen “Spam Trap” adresi çıkabilir.

E-posta pazarlama adına tüm doğru adımları yaptıktan sonra kontrolünüz dışındaki etkenlere karşı ISP’lerde ulaşılabilirliğinizi arttırmak için “Whitelisting” servisi veren firmalar ile çalışabilirsiniz.

Bu firmalar ile çalışmanın avantajı, belirtilen bir takım teknik ve e-posta pazarlama kriterlerine uyduğunuz takdirde sizi sertifikalandırarak Hotmail ve Yahoo gibi ISP’lerde gelen kutusuna yüzde 100’e yakın bir oranlar girmenizi sağlamaktır. Kısacası, kurallara uyduğunuz sürece sizin güvenli bir gönderici olduğunuza kefillik yapmaktadırlar.

Genelde yüksek hacimlerde gönderim yapan e-ticaret firmaları, bankalar ya da iletmek istedikleri mesaj sebebiyle ulaşılabilirliğin önemli olduğu firmalar “Whitelisting” servislerini tercih etmektedir.

E-posta ulaşılabilirliği konusunda daha fazla bilgi için bize ulaşabilirsiniz.